Pazartesi,
07 Mayıs 2012
Yaşlı
ve kronik ilaç kullanım raporu olan hastalar da dahil olmak
üzere, hastayı görmeden ilaç yazan aile hekimleri soruşturma
geçiriyor
İzmir’de
50’ye yakın aile hekimi, hastayı görmeden ilaç yazdıkları
gerekçesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Sağlık Bakanlığı
müfettişlerinin incelemesi sonucu soruşturma geçirdi. Aile
hekimlerinin bir kısmına da dava açıldı.
İzmir Aile
Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cemal Selcan, yaptığı
açıklamada, hastalar yaşlı ya da kronik ilaç kullanım
raporları bile olsa, kişi olmadan, kişiyi görmeden, muayene
etmeden ilaç yazılması durumunda, aile hekimlerinin soruşturma
geçirdiğini kaydetti. Bu durumdaki hastalara eczacı kalfası
aracılığıyla ilaç yazan aile hekimleri için ise örgütlü suç
ve dolandırıcılık kapsamında işlem yapıldığını belirten
Selcan, aile hekimlerine uyarıda bulundu. Selcan, aile hekimlerinin
kapılarına bu yönde yazılar asmaları gerektiğini söyledi.
Dr.
Cemal Selcan, SGK’nın İzmir’de A-tipi kronik ilaç ve yüksek
meblağlı reçeteleriİncelemeye aldığını, SGK
müfettişlerince kişilerin evlerinde yapılan yüz yüze
görüşmelerde, yaşlı vatandaşlara aile hekimlerinden memnun
olup olmadıklarının ve ilaçlarının kimler tarafından
yazıldığının sohbet şeklinde sorgulandığını kaydetti.
Bazı
yaşlı vatandaşların müfettişlere, ilaçlarının bir yakınları
tarafından yazdırıldığını söylediklerini
dile getiren Selcan, “Tabii
SGK müfettişi tutanağını tutuyor. Aile hekimi hakkında kişiyi
görmeden, kimlik tespiti yapmadan usul ve mevzuata aykırı ilaç
yazdığı, devleti zarara uğratıp menfaat sağladığı
iddiasıyla soruşma açılıyor. Bir de eczacı kalfası,
eczanesinden ilaç alan yaşlı teyze ve amcaların ilacını
yazdırdığında ve eczanede reçete verilirken reçetenin arkasına
hasta yerine bir başkası ilaçları aldığına dair imza
attığında, bunlar SGK karafından delil olarak hekimin aleyhine
kabul ediliyor” dedi.
Dr.
Selcan, SGK’nın soruşturma ve inceleme sonucu konuyu il sağlık
müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığına bildirdiğini, Sağlık
Bakanlığı müfettişlerinin incelemeyi devam ettirdiklerini ifade
etti.
Aile
hekimliği mevzuatına göre yaşlı ve ilaç kullanım raporu olsa
bile kişiyi görmeden kimlik tespitini yapmadan ilaç yazmanın
mevzuata aykırı olduğunu vurgulayan Selcan, bu
hekimler hakkında “menfaat sağlama, kamuyu zarara uğratma,
görevini kötüye kullanma”; ilaç eğer eczane kalfası
tarafından yazdırmış ise “örgütlü suç ve dolandırıcılık”
kapsamında aile hekimliği mevzuatı, 657 Devlet Memurları Kanunu
Disiplin Yönetmeliği ve Türk Ceza Kanunu’na göre işlem
yapıldığını söyledi.
Bunun
sonucunda aile hekimlerine aile hekimliği mevzuatına göre ihtar
ve ceza puanı verilebileceğini ve hatta sözleşme feshine kadar
gidebilecek yaptırımlar uygulanabildiğini belirten Dr. Selcan,
Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği 125. maddeye göre de
uyarı, kınama, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan
çıkarılmaya kadar çeşitli cezalar verilebileceğine dikkat
çekti. Dr. Cemal Selcan, şöyle devam etti:
“4483
sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması
Hakkında Kanun kapsamında, SGK ve Sağlık Bakanlığı
müfettişlerin teklifi sonucu ilde valilik, ilçelerde kaymakamlık
makamının aile hekiminin yargılanması için ilkin aile hekiminin
bu konuda savunmasını alıyor. Dosya hakkında bölge idare
mahkemesine 7 gün içinde itirazda bulunma hakkını tanınıyor.
Karar
ret çıktığında aile hekimi hakkında Cumhuriyet Savcılığına
dosya gönderilerek asliye ceza mahkemesinde yargılanması devam
ediyor.
İzmir’de
50’ye yakın aile hekimi bu konuda soruşturma geçirmiş,
geçirmekte veya davaları devam etmektedir.”
Bakanlık
yeni düzenleme yapmalı
Aile
hekimlerine, kapılarına hastayı görmeden ilaç yazamayacaklarına
ilişkin yazılar asmaları tavsiyesinde
bulunan Dr. Selcan, aile hekimlerinin, “hasta sayım azalır”
diye kaygılanmaması gerektiğini kaydetti.Dr. Cemal Selcan, Sağlık
Bakanlığına da çağrıda bulunarak, hasta memnuniyeti açısından
yaşlı, kronik ilaç kullanan kişilerin, sağlık kuruluşuna
gelemeyecek düzeyde olan vatandaşların ilaçlarının hasta
yakınları tarafından hekimlere yazdırılabileceğine dair yeni
bir düzenleme yapılmasını istedi.
Selcan, “İdealist veya dürüst davranıp da kişi olmadan ilaç
yazmayan hekimler fiziki ve sözlü şiddete maruz kalmaktadır.
Bakanlığın bu sorunu ek bir yeni mevzuat çıkararak acilen
çözmesi gerekmektedir. Bu konuda aile hekimi de hasta ve hasta
yakını da mağdur olmaktadır” diye konuştu.