Sevgili arkadaşlar,
dün gece ani olarak bize ulaşan bir habere göre 663 sayılı kanun taslağının bu gün (21.06.2012) sağlık, aile, çalışma ve sosyal işler komisyonunda görüşüleceğini öğrendik.hemen gerekli girişimleri yaparak komisyona kurumsal olarak davet edilmeyi sağladık. 

AHEF olarak görüşlerimizi açıklamak adına ben görevlendirildim. Kısa zaman da kurumsal olarak hazırlanmak imkansızdı. Ancak bizi ilgilendiren konularda görüşümüzü açıklama şansı yakaladık.komisyon görüşmelerine Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonundan başka TTB, ,Memur-Sen, Türk Sağlık Sen, Kamu-Sen, KESK, DİSK, Türk Eczacılar Birliği, Diş Hekimleri Birliği temsilcileride stk’nı temsilen katılmışlar ve görüşlerini açıklamışlardır. Hükümet kanadını temsilen Sağlık Bakanı görüşmelerde hazır bulundu. Komisyonda yapmış olduğum konuşma metni aşağıdadır. Tüm STK nın kendilerini ilgilendiren taslak maddeleri dışında, ortak akıl olarak bizi ilgilendiren maddeleri de gündemlerine almışlardır.toplantının başında muhalefet milletvekillerinin bir kısmı bu şekilde alel acele hazırlanan değişikliklerle oldu bittiye getirilmeye çalışılan taslak metine itirazlarını belirterek komisyon çalışmalarını protesto etmişlerdir.hem muhalefet milletvekillerinin, hemde stk temsilcilerinin gerekçeli yoğun itirazlarına rağmen, iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla ve sağlık bakanının uygun görüşleriyle tasarı komisyondan geçmiştir.bilgilerinize..

(Önemli not; Komisyona katılan milletvekillerinin bakış açılarını görmek beni üzdü.Çünkü birçoğu Aile Hekimliği Uygulamaları hakkında net bir bilgi sahibi değil.Kulaktan dolma bilgilerle yorum yapıyorlar.Bu farkındalığı il milletvekillerinize mutlaka sağlamanız bundan sonraki süreçde bakış açıları için çok önemli.Bu anlamda Ahef olarak muhalefet partileri sağlık komisyonu başkanları ile randevu konusu görüşülmüş ve olumlu cevap alınmıştır.)

Konuşma metnine gelince;


Sayın Bakan, Sayın Komisyon Başkanı, Değerli komisyon üyeleri ve Değerli STK temsilcileri,

Dr. Akif Emre Eker, AHEF 2. Başkanı

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu olarak yurdun dört bir yanında birinci basamak sağlık hizmetlerini hakkıyla vermekten onur duyan Aile Hekimlerini temsilen burada bulunuyorum. Dünya da örnek gösterilen bir aile hekimliği uygulaması için çabalarken ve bütün enerjimizi iyi bir ülke modeli için harcarken bizide ilgilendiren bu kanun taslağının ilgili maddelerinde ki çekincelerimiz için söz aldım.

Esasen Sayın bakanımızın talepleri doğrultusunda AHEF olarak, aile hekimlerini ilgilendiren yönetmelik, genelge ve kanun maddeleri değişikleri ile ilgili olarak yani saha da görev yapan aile hekimlerinin çalışma şartları ve pratiklerini ilgilendiren konularda genel müdürlerimiz ve daire başkanlarımızla ile hizmeti beraberce geliştirmek üzere çalışma yapmaya başlamıştık. Başlarda kurumsal olarak bu görüşmeleri yürütük. Ama şu an da ve gelmiş olduğumuz nokta da tam bir hayal kırıklığı yaşıyoruz.

Ne yazık ki; gerek, birkaç gün önce yayınlanan KHK değişikliğinden gerekse de şu an saygıdeğer komisyon üyelerine sunulan kanun tasarısından haberimiz olmadı. Bunu üzüntü ile karşılıyoruz. Bu nedenledir ki, son anda haberimiz olan bu kanun taslağı için kurumsal olarak ancak bu gece yarısı bir çalışma yapma olanağımız oldu.

Benden önce söz alan gerek TTB yetkilisi Sayın Bilaloğlu, gerek sendika temsilcileri ve gerekse de meslek örgütlerinin hemen hepsinin de belirttiği üzere bizimde Ahef olarak kanun tasarısındaki özellikle 13. Ve 14. Madde üzerinde çekincelerimiz var.

Aile Hekimliği uygulaması öncelikle birinci basamak hizmetidir ve koruyucu hekimlik üzerine kurgulanmıştır. Dünya örnekleri de bu çerçevededir. Aile hekimleri, kişiye yönelik bireysel, kapsamlı, koruyucu ve sürekli bakım hizmeti veren hekimlerdir. Oysa bu kanun tasarısındaki değişiklikler ile Aile hekimlerine entegre sağlık hizmeti verilen yerler haricinde de nöbet tutturulmasının önü açılıyor. Hastanelerde, acillerde, 112 hizmetlerinde ve diğer sağlık kuruluşlarında ihtiyaç halinde sağlık bakanlığının belirlediği kıstaslar çerçevesinde nöbet tutmak ve mevzuatımızda yazan ilkeler dışında fazla mesai yapmak yasalaşıyor.Bu zaten fazla olan iş yükümüzü artırmanın yanında görev tanımımız içine girmeyen konularda yeni yükümlülüklerde getiriyor.

Aile Hekimleri bu ve benzer uygulamalar nedeniyle hızla motivasyon kaybına uğramaktalar ve uygulamaya olan inançları hızla kaybolmaktadır. İstifalar peşi sıra gelmeye başlamıştır.

Bizler AHEF ve sahadaki uygulayıcılar olarak;Kanun taslağındaki bu muğlâk yani net olmayan ifadelerin çıkartılarak, aile hekimliği uygulamasının bir nöbet hizmeti olmadığının, belirli bir mekânda verilmesi gereken, birinci basamak koruyucu,tedavi edici ve rahabilite edici hizmetler olduğunun kabul edilmesi gerektiğine inanıyoruz.Bunun dışındaki uygulamalar zaten bozuk olan motivasyonumuzun daha da bozulmasına ve kötüye gidişe sebebiyet verecektir.Ayrıca dünya çalışma örgütünün belirlemiş olduğu haftalık 40 saatlik çalışma saatinin üstü bir çalışma saatinin getirilmesi yine Avrupa birliği parlamentosunun bağlayıcı ve zorunlu 1993 yılında direktiflerine aykırı bir durum oluşacaktır.Bu şekilde belirlenen çalışma sürelerini aşan, kişilerin gönüllü olmadığı uygulamalar insan haklarını da aykırı olacaktır.

Yine kanun tasarısının 14. Maddesinde ‘’bakanlıkça belirlenen kıstaslar’’ ibaresi eklenmiştir.

Bu madde Aile Hekimlerinin çalışma saatlerini belirlemedeki insiyatiflerini tamamen bakanlığın ve HSKB nın belirleyeceği kıstaslara bağlıyor. Bir örnek verecek olursak, esnek mesai uygulayan arkadaşlarımıza bakanlık veya yerel idare kıstas koyarak mesailerinin bir kısmını hafta sonuna kaydırabilir, akşam geç vakide uzatabilir, komple değiştirebilir. Yâda aynı şekilde sınıflama kriterlerinde yapacağı değişiklikle ASM nin haftalık 14 saat olan esnek mesai süresini artırarak bu sınıflamaya giren arkadaşlarımızı gece 22 ye kadar hatta 24 de kadar çalıştırabilir. Bunlar için nöbet ücreti ödenir denmekle birlikte nöbet sonrası izinler ve yaşanacak sorunlarla ilgili bir öngörü bulunmamaktadır.

Sayın Bakanım, Sayın Komisyon Başkanım,

Zamanın kısıtlı olduğunu biliyorum, bu kanun taslağı konusundaki çekincelerimizi en kısa sürede kurumsal olarak ele alarak tarafınıza ve değerli komisyon üyelerine ulaştırmak arzusundayız. Saha da görev yapan tüm aile hekimleri adına komisyon çalışmalarınızda başarılar dilerken çekincelerimizin dikkate alınacağını ummaktayız. Özveri ile ve onurlu bir şekilde görev yapan Aile hekimleri adına söz verdiğiniz için teşekkür ederim.

Dr. Akif Emre EKER

AHEF 2. Başkanı

Yorumlar