• https://www.facebook.com/groups/osahed/
Biraz özeleştiri, biraz durum tespiti..AKİF EMRE EKER

Biraz özeleştiri, biraz durum tespiti..

alt

Eski bir sağlık bakanlığı bürokratı arkadaşım, yönetmelikler için görüşmeye başlamadan önce beni uyarmıştı. Sayın bakanın siyaseten iyi kötü bir bakış açısı mutlaka vardır, ancak her zaman onun elini kolunu Maliye bağlar. Ama asıl tehlike orta ve üst düzey bürokratlardır, onların bakış açısı çok farklıdır diye.

 

Ve Eklemeişti...

Yeni güç toplayan bir oluşumsunuz, farklısınız ve güçleniyorsunuz. Dikkatli olmak şartı ile bu durumda, özlük haklarınız söz konusu olduğunda, iyi meslek uygulamalarınız için, istemekten çekinmeyin çünkü ne koparırsanız kardır demişti. Şimdi şöyle bir geriye dönük bakıyorum. İstemlerimizin %30 u gerçekleşmiş. Oysa bize verilen en son mutabakat metninde bu oran % 50-60 civarındaydı. Şimdi %30 kazanımımız mı var? Yoksa %30 kaybımız mı?  Bunun sorumlusu bizmiyiz, yoksa o bürokratik duruş mu? Bence ikinci şıklar  doğru...

Neden diye soran olacak elbet!

Eskiden olsa bazı kazanımlar için sevinebilirdik, ancak geldiğimiz nokta da beklentinin de yükselmesi ile kayıp olarak görüyoruz kazanamadıklarımızı. Sanırım güç bu olsa gerek. Gerçi hala bunun farkında olmayan o kadar çok insan var ki..!

Daha önce bu grupta bir yazı yazmıştım hani şu bakanlık bürokratları ile paylaşılan ve adeta ifade vermeye çağrılmama sebep olan. O yazıyı hatırlayanlar olacaktır. Yazı şöyle başlıyordu…

‘’Bir Hadis-i Şerif de: “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.” buyrulur.’’

Aylardır bir yönetmelik uğruna, hepinizin takdirine bıraktığım bir uğraş içindeyiz. Günlerce stres altında 21 bin Aile Hekimi meslektaşımızın vebali yanımızda kimi zaman uykusuz, kimi zaman yorgun, ama çokça da umutlu çaba içindeydik. İlk defa bir meslek örgütü olarak, kendimizin yani temsil ettiğimiz meslektaşlarımızın, çalışma prensiplerimizi belirleyecek bir yönetmelik için çalışıyor ve çabalıyorduk. En azından masadaydık. Bunu yaparken de ortak akıl çerçevesinde oluşturulan bir metin doğrultusunda görüşmelerimizi yürütüyorduk. Ancak yine hepinizin bildiği gibi; Yıllardır memleketimizde süren gelen bürokrasi ise, hep zorlaştırıcı ve nefret ettirici nitelikte karşımızdaydı.. Yıllar süren; Bugün git, yarın gel, politikası. Her şeyi biz biliriz, size soracaksak bizim bura da ne işimiz var? Düşünce yapısı, ayak bağları…

Önemli işlerin yapımından ve üretiminden daha zor olan, resmi ve bürokratik engeller olduğunu gördüm. Bir dakika sürebilecek bir  işin resmi, bürokratik aşamaları ,.bazen günler ve aylar süren bir uygulamaya kadar giden gereksiz zaman...


Aslında gördüğümüz bürokrasiyi şöyle de tarif edebiliriz; Birilerinin, topluma çaktığı kazık. Birilerinin kuyuya attığı taş. Geri kalmamızda ki en önemli faktör! Türkiye’de çalışan birinin günlük pratiğine yansıyan işleri için söylenecek şey; "Ne kadar çok şeyin, ne kadar hızlı değiştiği, ancak devlet mekanizmasının işleyişinde hiçbir şeyin hiçbir zaman değişmediği, değişiyor gibi yaptığı"  Bunları bu görüşmeler sonunda bir kez daha görmek hayretle beni kahrediyor günlerdir. Rüzgârın nereden esip, başakların hangi yöne eğileceğini artık kestiremiyorum.

Ocak 2013 tarihli Aile hekimliği uygulama yönetmeliği… 

Bu uygulama yönetmeliği ile aile hekimlerine görüşmelerde konuşulmayan bazı konularda yeni yükümlülüklerin yolu açılıyor. Ve bu ‘’bakanlıkça belirlenen kıstaslar çerçevesinde’’ olur diyor! Daha birçok ayrıntı! Bu konuda ayrıntılar kifayetsiz.vÖnemli olan ilkeler ve bakış açıları...

Arkadaşlar, anlatmak istediğimin ve yukarıdakilerin özeti şudur aslında:

Ben ve arkadaşlarım, AHEF Y.K nun görevlendirdiği kişiler olarak, bakanlık bürokratları ve politika yapıcılar ile çeşitli kereler görüştük. Amacımız, meslek örgütü olarak birinci basamakta yaşanan sorunları ve sıkıntıları sahadan almış olduğumuz geri bildirimler, bize iletilenlerle ve hep birlikte oluşturduğumuz ve gerekçelerini de açıkladığımız yönetmelik taslağı ile tespit ederek çözümü noktasında çalışmak ve saha da cansiperane görev yapan meslektaşlarımızın özlük hakları ve çalışma koşullarını geliştirmek ve korumaktı. Sayın Bakanında yapmış olduğumuz görüşmede bürokratlarına vermiş olduğu emir ve görüşleri çerçevesinde meslek örgütü olarak çıkan yönetmelik, kanun, genelge yani bizi ilgilendiren ve günlük pratiğimize yansıyan konularda kurumsal olarak görüşlerimizi iletmek ve sonradan yaşanması muhtemel sorunları önlemekti. Ama olmadı...

Tüm bakanlıkların bürokratları maalesef görüşmeleri ve fikirlerimizin alınmasını gücü paylaşmak olarak algılıyor. Ve o yıllardır şikâyet ettiğimiz bürokratik engeller böyle oluşuyor.
Üzgünüm, kızgınım! Bazı şeyleri çok istesek de çok çaba göstersekte aşamıyoruz, hem bürokrasiyi aşamıyoruz hem de hiçbir şeyden haberi olmayan, elini taşın altına sokmayan sadece eleştiri yapmak üzerine programlı, meslektaşlarımızın tutumlarını aşamıyoruz ki bunlardan bazıları "nereden bileyim kapalı kapılar ardında bizi satmadıkları" deme cüretini bile gösterebiliyor. Birileri de buna alkış tutuyor. Bana göre en vahimi ise, bu insanların bunları "kişisel husumetleri" uğruna yapıyor olması ve bunu yaparken kurumun yıpramasına vesile olmaları. Her şeyin kabullenilmesi, hayata sadece maddi çerçeveden gözlükle bakmak, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı beklide bizim önümüzde ki en büyük engel. Arkadaşlarımızın göremediklerini, farkında olmadıkları bu tutumları, o kızdığımız bürokratlar o kadar güzel çözmüşler ki! Yoksa her zaman söylüyorum gerçekten yapıcı, yol gösterici ve ayrıştırıcı olmayan her türlü eleştiri bizim için önemli. Bu süreç de kazanımlarımız oluyor, kaybettiklerimizde. Bunun mücadelesini veriyoruz, elimizden geldiğince de vermeye devam edeceğiz. Ancak, mesleki değerlerimiz, onurumuz, iyi ve güvenli çalışma koşulları için mücadele ettiğimiz karşımızdaki ve ardımızdaki muhatablarımız maalesef bunlar..!

Bu yüzdende il derneklerinde zor şartlar altında çalışan, özveri gösteren, yeri geldiğinde kendinden çalan, bizleri çoğu zaman destekleyen sizlerin yeri her zaman farklı benim için. Sizler gerçekten bu işin mutfağında emek veren görünmez kahramanlarsınız. 
Varsın masa başında oturanlar, il derneği ne yapıyor ki diyenler bilmesin bunu.

Bu süreç de meslektaşlarımız mevcut önlerine gelen metin üzerinden eleştiri yapıyor, Haklılar tabiki, ancak birçok aleyhimize olan konunda engellendiği gerçeğini de unutmamak ve bir köşede tutmak lazım.

Ben kendi şahsım adına diyorum ki, kazanımlar hepimizin, kaybedilen her bir hak için özür diliyorum. Ve hakkınızı helal edin diyorum.

Şimdiye kadar söylemlerle, anlatarak, yol göstererek ve uzlaşmacı bir yapıyla çözüm ve hak arama uğraşındaydık, artık yavaş yavaş bu yöntemlerin bizi çok zorladığına şahit oluyoruz. Belki de yolumuz yanlış veya eksik bir şeyler var. Hali hazırda önümüzde bir ödeme yönetmeliği ve puantaj uygulaması var. Bunları hep birlikte el birliği içinde çözeceğiz. Yolumuzu ortak akılla belirleyeceğiz. Ve kazananların her zaman iyiler olduğunu göstereceğiz.

Akif Emre Eker/ Ankara
Ankahed Y.K Bşk.
AHEF 2. Bşk.

  
4119 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Takvim
Hava Durumu